7 Temmuz 2010 Çarşamba

Tour de France 2010 - #5

Sur les pavés le catastrophe


Fransız 68 kuşağının çok önemli bir sloganı vardır, sous les pavés la plage (kaldırım taşlarının altında plaj/kumsal var). 68 kuşağının mücadelesini ve idealistliğini anlatan bu slogan bisikletçilerin bugün tersini gösterdi. Kaldırım taşlarının üstünde felaket var. Birçok genel klasman yarışçısı bu kaldırım taşlarını henüz test etmemişti, özellikle Paris - Roubaix heyecanının doruk noktası olan bu taşlar birçok yarışçı için yabancıydı. Tabii ki Cancellara gibi bu işin profesörleri de vardı. Böyle taşlar üstünde bisiklet sürmenin zorluğunu biraz anlatmaya çalışayım. Bir kere dağlarda size avantaj sağlayan az kilolu ve küçük olmanız dezavantaj. Ağır olup taşlardan oluşan sarsıntıyı en aza indirmelisiniz. Özellikle Tour gibi hızlı geçmek zorunda olduğunuz kaldırım taşları (bu taşların bizim arnavut kaldırımları gibi düz değil, resmen rastgele yerleştirildiğini de hesaba katarsak) sürüş sırasında bileğinizin fırlayacağını, omzunuzun çıkacağını düşünürsünüz. Zaten zayıf olan adayların bu kısımlarda ne kadar zorlandığını gözlerimizle gördük. Taşların bir diğer zorluğu da 8 9 cm3 civarında olan taşların arasında olan boşluk. Boşluklara giren bir teker, küçük bir hata ve yerdesiniz. Sürücülerin şansına yağmur yoktu ve zemin kaygan değildi, çünkü öyle olduğunda yeteneğin mücadelenin yanında Tanrı'nın da yardımı gerekiyor.

Yarışın 50. kmsinde kaçış grubu oluştu. Steve Cummings (Team Sky), Ryder Hesjedal (Garmin-Transitions), Pavel Brutt (Katusha), Pierre Rolland (Bbox Bouygues Telecom), Roger Kluge (Milram), Stéphane Auge (Cofidis) and Imanol Erviti (Caisse d'Epargne)'dan oluşan kaçış grubu yarışın yarısına gelindiğinde 4:40'a kadar arttırdılar ama bu kısımdan sonra büyük turlarda görmeye alışık olmadığımız şekilde Quick Step'in (ki sarı mayo için sorumluluk almaları zaten bekleniyordu) çabalarıyla azalmaya başladı. Normal zamanlarda başarılı olabilecek bu çalışma yarış kaldırım taşlarına düştüğü an bozuldu. Frank Schleck'in yarış dışı kalması, ardından sarı mayo sahibi Chavanel'in 2 kere bisiklet değiştirmesi, Armstrong'un lastiğinin patlaması, Contador'un önce geride kalması ama sonra Vino'nun çabalarıyla tempoya kavuşup farkı giderek azaltması. Enfes bir son 30 km izledik. Bu sırada kaçan grup dağılmış ama önlere doğru atak yapan Hesjedal Cancellara'nın başını çektiği gruptan kaçmaya çalışıyordu. Eforunu seyretmek güzel olsa da Cancellara'nın taşıdığı grup 10 km kala 20 saniye önde girmesine rağmen Hesjedal'ı yakaladı. Son sprinte geldiğinde o kısımda rakipsiz olan Hushovd rahat bir şekilde etabı kazandı. Dün çok sinirli olmasıyla beraber bugünkü etap galibiyetinin O'nun için çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Cancellara tekrar sarı mayoyu kazanırken, günün esas galibi beklentilerin aksine Cancellara'nın tekerleğine yapışıp taşlı yerleri çok iyi geçen Andy Schleck'in oldu. Omzundan ameliyat olacak kardeşi için ise zaferler başka bahara kaldı. Günün kaybedeni ise Contador ve Armstrong'du özellikle Vino'nun çabasına yetişemeyen Contador (vino'yu suçladılar ama grupta en önde tempo çeken Vino Contador'un kopmuş olduğunu göremezdi) ve Armstrong'du. Schleck 4. güne girerken Contador'a 41 saniye, Armstrong'a ise 1 dakika 21 saniye fark attı. Böyle bir etapta güzel bir fark.

Oldukça zevkli geçen bugün sonrasında yarın bizi, 153.5 km'lik Cambrai - Reims etabı bekliyor. Bu etabın bu seneki Tour'un en kolay etabı olacağı düşünülüyor. İniş çıkış çok az olmasının yanında vadilerin bol olmasının pelotonu rüzgarlarıyla etkileyebileceği öngörülüyor. Kaçış gruplarının kazanması zor gözüküyor, özellikle yeşil mayo şansı çok düşük olan Cavendish'in (özellikle son zamanlarda çizdiği itici profili de düşünürsek) peloton'un kendini sıkmayacağı ve kendini rahat bir gün geçirerek tedavi edeceği bir etap olacağı düşünülürse efor yapıp kazanabileceği bir etap gibi gözüküyor. Güzel bir sprint finishi bizi bekliyor gibi. Ayrıca tamamıyle Fransa'da geçicek bir etap olacağı için Tour de France'ın burda başlayacağını söyleyebiliriz. Cambrai, 34.000 nüfuslu küçük bir kasaba. Öğrenci cenneti olduğu ve önceki yıllarda Kuzey Fransa'nın kapısı olduğu düşünüldüğünde, şehirde kültür, sanat ve bundan dolayı mimari gelişmiş durumda. Reims ise şampanya'nın başkenti denebilecek ve geçmişte Fransa krallarının taç giyme törenlerinin gerçekleştirildiği önemli bir yer. 12. yüzyıldan kalma Notre Dame katedrali Unesco'nun dünya kültür mirası kapsamında. Güzel mimarinin, yemyeşil vadilerin, tarihin ve şampanya evlerinin arasında güzel bir etap olması dileğiyle.


Not: Cancellara'nın etap başında, dün protesto yapmadıklarını sadece "fair play" davrandıklarını belirtmek isterim. Hushovd delirmesinde kim delirsin?

1 yorum:

Sam dedi ki...

açıkcası ben team radioshack ilk kurulduğunda şampiyon astananın iyi elemanlarını da almasıyla (ve lance'ın buddyleri) çok ümitlenmiştim ama takım resmen teknik anlamda fail oldu bugün. yaşanan büyük kazadan sonra bir daha bir araya gelemedi, teknik desteğin olmadığı anlarda lance'ın tekerlek patlatması sonrasında yaşanan olaylar, tur öncesinde turun en iddalı takımlarından biri olan radioshack'i resmen rezil etti, takım organizasyonluğun dibine vurdu, teknik desteğin olmayacağı açıklandığından itibaren pave taşların her türlü şanssızlığa açık olduğu gerçeğini göz ardı etmeden olası senaryolar için b,c hatta d planları yapılmalıydı diye düşünüyorum. mesela lance'ın tekerlet patlattığı anda zaten hem schleck grubundan hemde contador grubundan farkı yemişlerdi,o anda popovych'in domesticliği yerine bisikletini lance'a vermesi daha doğru olurdu. zaten domesticlik anlamında da hiç bir şey yapamadı popovych, lance baktı olmuyor sokarlar dedi, bastı gaza. 39 yaşında biri için inanılmayacak bir adrenalin patlaması gösterdi. gerçi bu patlamayı contador'un geride kaldığı bölümde göstermesi kendi adına daha yararlı olurdu orası ayrı.

contador ise az bildiği yollardan, alnının akıyla çıktı. gerçi o sırada onu çeken takım arkadaşının finişi görünce contador'u unutup gaza basması ve yanındakileri contadordan daha erken finişe götürmesi de ayrı bir komediydi.

cancellara'yı da bu kadar formda görünce ve favoriler bu kadar yıpranmışken, insan ister istemez, ana tablo için bir sürpriz gelir mi aceba diye düşünmüyor değil.