12 Temmuz 2010 Pazartesi

Tour de France 2010 - #8





Cumartesi ve pazar günkü etapların sadece özetini izleyebildim. Bunun temel sebebi haftasonları İzmir sahillerinin cazibesi, suçlu ben değilim, o yüzden blogda yazı bekleyen herkesten özür dilerim. Cuma gününü de pas geçtiğimi düşünürsek o günden başlayarak bugüne kadar bir yazı yazmak istiyorum.
Cuma günü Cavendish tekrar kazandı kazanmasına ama "lead-out man" Renshaw resmen ders verdi. Bisiklet sporunu yeni takip etmeye başlayanlar çeşitli video sitelerinden Renshaw'un sprint öncesi neler yaptığına bakabilirler. Sprint öncesi Cavendish'e en iyi pozisyonu sağlamak ve tempoyu olabildiğince arttırıp diğer takımların atak yapmasını engellemek olan Renshaw, son iki dönüşte yavaşlayarak, ardından tekrar tempo arttırıp o kargaşada Cavendish'i 200 metre kala en iyi pozisyonda bırakarak ingiliz'in 2. etap zaferini kazanmasını sağladı. Çekilmesine rağmen Renshaw'un etabı 13. bitirdiğini de hatırlatmak gerek. Garmin ve Lampre-Farmese Vini'li lead-out'larının yarışın sonuna doğru O'na bakışları bile bir çok şeyi anlatıyor. Zaten Cavendish'de etap sonundaki röportajında " ben sadece ellerini havaya kaldıran adamım" şeklinde takımını onore etmiş, üzerindeki baskıyı attıktan sonra Ondan böyle zaferler beklemek normal olsa gerek. Cuma günü, Farrar sonunda sakatlıklardan kurtulup 2. oldu ve Petacchi 3.
Cumartesi günkü etap ise ilk dağ etabıydı. Des Rousses'a kadar sarı mayoyu koruyabilir denilen Chavanel sarı mayoyu Arenberg'de kaybetmişti ama şaşırtıcı şekilde Des Rousses'da tekrar sarı mayoyu kazandı. 2. etaptaki gibi hem etap birinciliği hem de sarı mayo dublesi yapan Chavanel ve takımı Quick Step (bu arada dağ klasmanında da birinci aynı takımdan Jerome Pineau ikinci Chavanel) şu ana kadar Tour de France'ın en başarılı takımı olarak gözüküyor. Hedeflerine çoktan ulaştıklarını söyleyebiliriz.
Pazar gününe gelirsek, hem 2010 Tour'unun ilk haftasını bitirmesi sebebiyle hem de ilk gerçek dağ etabı olduğundan ilk gerçek GC etabı olmasından dolayı merakla beklenen bir etaptı. Akşam özetleri izlemeden önce internet sitelerinde Armstrong için Tour'un bittiğini okuduğumda oldukça şaşırdım. Ian'la cumartesi konuşurken Armstrong'un bundan sonra tek kazanabileceği GC'de çok fazla dakika yedikten sonra birkaç etap demiştim, O buna pek inanmasa da benim için de Armstrong'un bu kadar çabuk havlu atması şaşırtıcı oldu.Bu sene parke taşlı yollarda nasıl acı çektiğini beraber seyrettik, geçen sene de dağ etaplarında eskisi kadar iyi olmadığını görmüştük. Neden herkes bu senenin farklı olduğunu düşünüyordu ki? Bu bisiklet için bir dönemin kapanışını ilan etmek gibi bir şey. Artık Armstrong yok ve gelecek 10 sene başka yarışçıların hakimiyetinde geçecek. 3 kez kaza yaptığı söyleniyor ama pazar günkü etapta sadece bir kere düştüğünü belirtmek lazım. Twitter'ında 65 km hızla yuvarlandığını söylüyor ama kaza yaptığı yerde 65 km hızla gitmek imkansız, tipik Amerikalı gibi davrandığını söylemek lazım. Tekrar belirtmek gerek, belki eskiden hep avantaj elde ettiği kazalardan, belki artık çok yaşlı olduğundan, belki de artık temiz olduğundan dolayı Lance Armstrong dönemi son katıldığı Tour De France'ın ilk haftasında bitti.
Kaybedenden bahsettikten sonra, kazananı da yazmak gerek. Dünkü etap sonunda sarı mayoyu sırtına geçiren Cadel Evans, 3. etapta uyguladıkları taktiğin bugün sarı mayoyu sırtına geçirmesinde etkili olduğunu söylüyor , kesinlikle haklı. O gün Cancellara'nın grubundan ayrılmayan Evans şu anda muhtemelen sarı mayoyu nasıl koruyacaklarına dair BMC'nin sportif direktörü (babası da Eddy Merckx'in sportif direktörüydü) ile çalışıyor. Andy Schleck ise gerçekten iyi bir performansla etabı kazandı. Herkes Contador'un atak yapmasını beklerken Contador sadece bisikletini sürmeyi tercih edince O'nu gölge gibi takip eden Schleck bitişte bir atak yaparak en büyük rakibine 10 saniye fark atıp etabı kazandı. Daha önce atak yapmadığından dolayı pişman olup olmadığıyla ilgili bir soruya, "takımın bir planı vardı ve ona sadık kaldım, sarı mayoyu giymek güzel olurdu ama önemli olan Paris'te giymek" gibi bir cevap vermiş. Contador her zaman böyle kötü bir gün yaşamayabilir, fırsatı varken kullanmalıydı ama kendisinin bu sezon özellikle 3. etapta gösterdiği performanstan sonra en ciddi sarı mayo adayı olduğunu söylemek lazım. İlk haftanın tümüne baktığımızda Tour de France'ın bu sene muhteşem olduğunu söyleyebiliriz. Kazananlar, Schleck, Cancellara, Cadel Evans, Chavanel, Cavendish, Pineau, HTC ve Quick Step, kaybedenlerin ise hepsi Lance Armstrong ve Radioshack'in gölgesinde olduklarından belirsiz.
Bir günlük aranın ardından Tour 9. etabıyla yarın tekrar başlıyor. Yine bir dağ etabı ve yine kaybedenleri belirleyebilecek bir etap. 204.5 km'lik etap bize Fransa'nın doğa güzelliklerinin yanı sıra 1 tane küçük 4 tane de büyük tırmanış vaadediyor. Son tırmanış olan Col de Madeleine bu senenin en zor 2. tırmanışı ve kesinlikle önceki senelerde gördüğümüz Alp d'Huez'den daha zorlu. Etabın başında Col de Colombiere yarışın en başında olduğundan belirleyici olmayacak olsa da yarışçılar, turun son kilometrelerinde eminim bu çıkışı da hatırlayacaklar. Bu etabın diğer bir ilginç tarafı kazananı tırmanışın değil 20 km'lik inişin belirleyecek olması. Oldukça dik inişin ardından bizi 10 km'lik düz bir bitiş bekliyor. Nibali burda olsaydı Basso için oldukça iyi bir gün olacak diyebilirdik ama maalasef Basso Grappa'nın aksine bu sefer tek başına olacak. Tırmanışın ardından 30 km daha olması kaçışın galip gelemeyeceğini gösteriyor, tırmanışta da atak yapmak zor olacak bu açıdan, ilginç ve taktiklerin konuşacağı bir gün diyebiliriz. Nibali kadar iyi olmasa da Kreuziger'in de inişi iyi diyebiliriz. Genel klasmanın çok değişmeyeceğini söyleyebiliriz, tırmanışı iyi olan ama genel klasmana rakip olamayacak birinin etap galibiyeti ya da favorilerin toplu bir finişini görebiliriz. Kırmızı puanlı mayo için de yarış esas yarın başlıyor diyebiliriz, iyi bir tırmanıcı olmayan ve ortalama dağlarda geriye düşen Pineau için formasını korumak bundan sonra artık daha zor.
Yarın ki etapta bulunan 2 büyük tırmanışın profilini koyuyorum, bu iki tırmanışın arasına yaklaşık olarak 80 km, bir tane 2. kategori ve bir tane de birinci kategori tırmanış koyup hayal edin. Etabı bitiren herkes saygıyı hakediyor.





Not #1: Blogdaki yazık hataları, fotoğraflar, videolarla ilgilenebilecek gönüllü birini arıyorum.
Not #2: Eylül ortasında İtalya'ya gidiyorum. Her türlü tavsiye makbüldür, hepinize iyi seyirler.

Hiç yorum yok: